visitbodrum.com test yayınıdır.

Gümüşlük

Bodrum'un Nazar Boncuğu 

 

Balık restoranları, enfes gün batımları ve eğer meraklıysanız tarihiyle de ilgi çekici bir belde: Gümüşlük.

 

Özellikle sahil kesimi hala bir balıkçı kasabası görünümünde kalan ender yerlerden biri olan gümüşlük bu yüzden gerek yerli gerekse yabancı turistler için Bodrum tatilinin vaz geçilmez duraklarından biri.

Arabanızı park edip yürüyerek sahile inerken sizi sağlı sollu, el işleri satan renkli stantlar karşılar. Onları geçince Gümüşlük'e varırsınız. Deniz kıyısında sıra sıra dizilmiş restoranlar, balıkçı iskelesi etrafındaki yerel küçük tekneler, kurumuş sabırlık (Agave) bitkisi direkleri ve su kabaklarıyla süslenmiş mekanlar, mavi ahşap sandalyeli kahvehaneler ve deniz kıyısında uzayıp giden keyifli yürüyüş yolu ile Gümüşlük görülmeye değer doğrusu. 

Sağa doğru ilerlediğinizde birçok farklı restoran bulunur. Ana menülerinde balık ve deniz ürünleri bulunan bu keyifli mekanları geçerek devam eden yürüyüş yolu sizi teknelerin demir attığı sakin bir koya götürür.

Sol tarafa doğru yürüdüğünüzde ise halk plajı, önlerinden denize girilebilen restoranlar, sevimli kafeler sizi karşılar. Gümüşlük sahilinin bu kesiminde canlı müzik yapan gruplar bulabilirsiniz.

Henüz girişte otoparka girmeden sola doğru gidecek olursanız buradaki Eklisia (Kilise) gözünüze çarpar. Şimdi restoran olarak hizmet verse de bir zamanların çok ses getiren müzik etkinliklerinin yapıldığı bir yer olarak hatıralarda kalan Eklisia, Gümüşlük Uluslararası Klasik Müzik Festivali’nin de başlangıç noktası. 

Gümüşlük tüm gününüzü keyifle geçirebileceğiniz sevimli bir belde. Öğleden önce keyifli bir restoran, kafe veya bar önünde uzanan orta çakıllı plajda deniz keyfi yapıp akşam Gümüşlük’ün büyülü gün batımı eşliğinde nefis bir balık sofrasına oturabilirsiniz.

Gümüşlük'te irili ufaklı pek çok pansiyon, otel ve restoran da bulunuyor. Bazılarının teraslarından izlenebilen huzur dolu Ege manzarası ve göz alıcı gün batımları gerçekten görülmeye değer güzellikte. Rahatlıkla deniz içindeki tarihi yolda yürüyüp gidilebilen, gerçek adıyla Asar Adası, halk dilindeki adıyla Tavşan Adası ise Gümüşlük'ün ilgi çekici özelliklerinden biri. 

Gümüşlük’ün Tarihi

Antik ismi ile Myndos, şimdiki adı ile Gümüşlük zengin bir tarihi geçmişe sahip. Yapılan kazılarla yavaş yavaş ortaya çıkarılan tarihi Myndos kenti çeşitli hükümdarlıkların boyunduruğuna girmiş olmasından dolayı kalıntılar açısından da hayli zengin. 

Gümüşlük ve çevresinde yapılan araştırmalar burada MÖ 1000 yılının başlarından MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan bir yerleşimin izlerini gösterir. Ancak Myndos olarak bilinen bu kentten günümüze, daire şeklindeki surların harap duvarlarından ve bir kuleden başka kalıntı ulaşamamış.

Prof. Bilge Umar, kentin adının Luvi dilindeki Mandra sözcüğünden geldiğini, bu kelimenin Mi-Wanda, Ma-li, Ma (Ana Tanrıça) tapınıcısı anlamındaki “Mada’dan türetildiğini, ve kelimenin Yunanca telaffuzunun Myndos olduğunu söyler. Arkeolojik kazılarda büyük bir kaya bloğu üzerine oturtulan Kybele tapınağının bulunması ve tapınak çevresinden M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen buluntular çıkarılması bu tezi doğrular nitelikte.

Kazılarda bulunan Kybele tapınak alanından çıkarılan 17 satırlık bir kitabede Stratonikeia Halk Meclisi’nin Myndos’a bir heyet gönderip, Alabanda kentine tanınan hakların (liman vergisi muafiyeti) kendilerine de tanınmasını talep etmesi, Myndos’un liman olarak önem kazandığını kanıtlamakta. Ancak Mausolos’un büyük bir liman kenti yaratma düşü gerçekleşememiş ve nüfusu azalarak, sur duvarlarının çevrelediği geniş alan içinde küçük bir yerleşim alanı olarak kalmış. M.Ö. 334’te Halikarnassus’u kuşatan Büyük İskender Myndos’a saldırmış ancak şehirlilerin cesur savunması ve kente Halikarnassus’tan deniz yolu ile yardım yetişmesinden dolayı çekilip; Halikarnassus kuşatmasını sürdürmeye dönmüş. Halikarnassus’un Makedonyalıların eline geçmesinden sonra teslim olan Myndos, İskender’in ölümünden sonra generallerinden Ptolemaios’un Mısır’da kurduğu krallığa bağlanmış ve M.Ö. 197’de bu krallığın müttefiki olan Rodos’un korumasına girmiş. 

Bergama Devleti’nin son kralı III. Attalos’un varis bırakmadan ölüp ülkesini vasiyetle Roma’ya devretmesinden sonra batı Anadolu’nun bütünü gibi Myndos da Roma’ya bağlanmış.

Bergama krallarından II. Eumenes’in oğlu Aristonikos, vasiyetin sahte olduğunu iddia edip kanlı bir ayaklanma başlattığında müttefiki Fokaialıların (Foça) gemileri M.Ö. 131’de Myndos’u işgal etmiş. Ancak Romalılar isyanı bastırıp Küçük Asya eyaletinde egemenliklerini yeniden kabul ettirmişler. 

Sezar’dan sonra İtalya’dan ayrılan Brutus ve Cassius, bir süre Anadolu’yu Roma Senatosu adına yönetirken, Myndos limanı da Cassius’un donanma üssü olmuş. Brutus ve Cassius’un kuvvetlerinin Philippoi Savaşı’nda Octavianus ve Antonius’un birleşik ordusuna yenilmesinden sonra Antonius diğer Karia kentleri gibi Myndos’u da Rodos yönetimine bağlamış.
 


Rodosluların sert idarelerine karşı Karia’da başlayan isyandan sonra bölge yeniden Roma’nın bir parçası olmuş, karmaşa, savaş ve korsan tehditleri ile giderek gerileyerek, imparatorluk döneminde Anadolu kentlerinin yaşadığı parlak gelişimden payını alamadığı için terk edilmiş.

 

Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali 

2004 yılından bu yana gerçekleşen Festival, Bodrum’un yerleşmiş etkinliklerinden biridir. 2022’te 19’uncusu gerçekleşen Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali'nin güncel etkinliklerini internet ortamından da kolayca takip edebilirsiniz. 

Festival sırasında Gümüşlük’ün sol tarafındaki sahil, müzik dinletileri renkli sahnelere ev sahipliği yapar. Festival’in ana sahnesi ise Gümüşlük’ün Koyunbaba mevkiinde yer alan antik taş ocağı ve çevresi.
Buradaki taş ocağı Mausolos’un Mausoleum’unun yapımında kullanılmış.

Gümüşlük Akademisi

1995 yılında kurulan Gümüşlük Akademisi Vakfı gelecekte de yeryüzünün yaşanabilir kalması için mücadele veren değişik disiplinlerden kişi ve kuruluşların buluşmalarını sağlayan bir vakıf. 

Sanat, kültür, ekoloji ve bilimsel araştırma merkezi olarak da hizmet veren vakıf, yıl içerisinde birçok etkinlik gerçekleştiriyor. 



 

Gümüşlük Entelektüelleri Kendine Çekiyor

Bodrum'un ülkemizin en önemli çekim merkezlerinden biri olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Her kesimden Bodrum sevdalıları tarafından kucaklanan Bodrum’un Gümüşlük beldesi de gönlünü daha çok sanata vermiş kişileri cezbediyor.

Çok öncelerden gelip Gümüşlük’e yerleşen ressamlar Ali Atmaca, Yavuz Tanyeli, Gümüşlük Akademisi’ne gelip ayrılamayan Yazar Latife Tekin, sinema ve tiyatro dünyasından tanıdığımız Nejat İşler, Uğur Polat, Talat Bulut, Erkan Can, Fikret Kuşkan, Vildan Atasever, Yavuz Özkan, Deniz Türkali  gibi değerli sanatçılar da Gümüşlük'ü tercih edenlerden. 

Ünlü Piyanistlerimiz Gülsin Onay ve Eren Levendoğlu'na da Gümüşlük'te rastlama şansınız yüksek. Üstelik düzenledikleri festival sayesinde Bodrum’a gelen ünlü müzisyenlerin sayısına da büyük katkı sağlıyorlar. 

Sarper Semiz, Jehan Barbur gibi günümüz müzisyenlerini de eklersek Gümüşlük’ün ne kadar renkli bir yaşamın kaynağı olduğu görülüyor.
Çizer Bahadır Baruter ve yazar Mine Söğüt ise yarattıkları güzel ev ve çevresi ile Gümüşlük yaşamını şekillendirirken köy yaşam tarzının güzel bir örneğini oluşturuyorlar.

Ülkemizin tüm bu değerli şahsiyetlerini bünyesinde barındıran Gümüşlük, bu özelliği ile Bodrum için ayrı bir gurur kaynağı olmaya devam ediyor.

 

Ulaşım



Aracınız varsa, Ortakent’ten Turgutreis’e doğru giderken Gürece’yi geçtikten sonra sağa doğru ayrılan yoldan Gümüşlük’e ulaşabilirsiniz. (25 dakika)

Ayrıca bu yola sapmadan doğruca Turgutreis’e gidip şehir içinden sağa dönüş yaparak Kadıkalesi üzerinden de Gümüşlük’e varabilirsiniz. (10 Dakika) 


Üçüncü yol ise eğer Yalıkavak’ta iseniz güzel ve kıvrımlı bir sahil yolu ile Gümüşlük’e ulaşabilirsiniz. (20 Dakika)

Gümüşlük sahil kesimine aracınızla girilmez.
Yaz aylarında otoparklarda yer bulma güçlüğü olabilir.

 

Gümüşlük Taxi: 
Telefon: 0252 394 3228

Toplu Ulaşım:
Muğla Büyükşehir Belediyesine bağlı toplu ulaşım güncel tarifelerine QR kodunu telefonunuza okutarak ulaşabilirsiniz.



 

Görülecekler:
Antik Myndos kenti kalıntıları.
Tavşan Adası ve çevresi.
Mandalina bahçeleri.
Peksimet Köyü yakınındaki yel değirmenleri.
Eklisia (Eski kilise).
Eski Karakaya Köyü.
Gümüşlük Akademisi.

Mutlaka Yapılmalı:

Deniz kıyısındaki restoranlarda balık yemek.


Tavşan Adası’na denizden yürüyerek gitmek.


Gün batımını izlemek.


Sahildeki kahvelerde simit ve çayla kahvaltı etmek.


Eklisia’da düzenlenen müzik etkinliklerine katılmak.

Denize Girilebilecek Yerler:
Tüm sahil boyunca denize girilebilir

Etkinlikler:
Gümüşlük Klasik Müzik Festivali 

Konum
Değerlendirmeler
Henüz Değerlendirme Yapılmamış

İlgili İçerikler