Bodrum Kalesi

Bodrum Kalesi Bodrum'un en merkezi yerinde tüm ihtişamı ile Bodrum'a gelenlerin dikkatini çeker. Bodrum'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden birincisi ve en önemlilerinden biridir diyebiliriz.
Bodrum Kalesi içinde dünyaca ünlü Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi de bulunuyor. O yüzden Bodrum ziyaretiniz sırasında en az bir gününüzü buraya ayırmanızı öneririz. 
Bodrum Kalesi 2017 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyon nedeniyle ziyarete kapatıldı. 2020 Mayıs ayından itibaren bir kısmı, 2021 de ise kalenin büyük bir kısmı ile sergileme salonlarının büyük bir bölümü değişikliklerle ziyarete açıldı.
 

Bodrum Kalesinin Tarihçesi

Bodrum Kalesi Saint John Şövalyeleri tarafından Zephyria diye bilinen ve eskiden ada olmasına rağmen günümüzde yarımada olan bölgeye inşa edilmiş.
Bodrum Kalesi, Kurtarıcı Saint Peter (St. Peter) Kalesi olarak biliniyor. Çünkü kale zamanında Batı Anadolu’daki tüm Hıristiyanların sığınağı haline gelmiş. Şövalyelerin görevleri, mültecilerin izlerini sürmek, onları bulup rahatlarını sağlamak, tedavi etmek ve onları kaleye getirmekmiş. Saint John Şövalyeleri’nin Rodos’tan sonraki en önemli stratejik noktası Bodrum Kalesi imiş. Şimdiki İstanköy (Kos) adasındaki Antimachia kalesiyle bağlantılı olarak, burası o dönemlerin en yoğun deniz taşımacılığı yolunu kontrol ediyormuş.

Çevrede bulunan kalıntılar ve Bodrum Kalesi içinde yapılan kazılar Dorlar zamanında inşa edilmiş bir kale üzerine şimdiki kalenin inşa edildiği savını güçlendiriyor. Aynı zamanda, bu harabeler arasında M.S. 11. yüzyıla ait küçük bir Türk kalesi de bulunduğu sanılıyor.

Bodrum’un 1402’de Rodos Şövalyeleri tarafından ele geçirilişinden hemen sonra inşasına başlanan kalenin ilk duvarlarını Alman Mimar Heinrich Schlegelhold yapmış. İzleyen yıllarda ise kale yeni kulelerle ve eklemelerle büyümeye devam etmiş.
Halikarnasos’ta bir deprem sonucunda yıkılan Mausoleum’un taşları, mimari parçaları ve rölyefleri bu kalenin yapımında kullanılmış.
Vatikan, bu kalenin inşasına büyük önem vermiş ve yapımı için Hıristiyanları göndermiş. 1409’da Papalık bir bildiri yayınlayarak, bu inşaatta her kim çalışırsa, onun cennette mutlaka yeri olacağını ilan etmiş.
Kareye yakın bir plân düzenindeki kalenin en yüksek yeri deniz seviyesinden 47,50 m yükseklikteki Fransız Kulesi. Bu kulenin yanı sıra 1480’de John Candali İngiliz Kulesi’ni, Angelo Musvettola 1436’da İtalyan Kulesi’ni yapmış, onları Alman Kulesi ve Yılanlı Kule izlemiş. Kaledeki son değişikliği ise Grand Master Pierre d’Aubusson 1476-1503’te yapmış.
İç avlunun sağında gotik üslupta küçük bir şapel görülür. Şövalyelere ait olan bu şapel, kalenin yapımıyla aynı dönemde 1402-1437 tarihlerinde yapılmış. Daha sonra 1519-1520 yıllarında da İspanyol şövalyeleri tarafından onarılmış. Şapelin güneyinde Osmanlı döneminde yapılmış bir hamam bulunuyor. Kale duvarlarına bitişik olan bu hamam dikdörtgen plânlı, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmuş.
Kalenin kuzeydoğu köşesinde İngiliz Kulesi bulunuyor. Kulenin temelleri ana kaya üzerine oturtulmuş. Üç katlı olan kulenin batısında biri sur dışında, diğeri de kuzeyde iç kalede olmak üzere iki girişi var. Günümüzde bu kule müzenin cam buluntularını depoladığı alan olarak kullanılıyor. Kulenin alt katında deniz seviyesine kadar inen birbirleri ile bağlantılı iki zindan bulunuyor. Batı duvarının üzerinde arkaik dönemde yapılmış bir arslan görülüyor. Bu arslanın üzerinde de İngiliz Kralı IV.Henry’nin (1399-1413) kraliyet arması bulunuyor.

Kalenin en eski kulesi olan Yılanlı Kule’ye, girişinin yanındaki yılan kabartmasından ötürü bu isim verilmiş.

Bodrum Kalesi’nde Rodos Şövalyeleri 1 Ocak 1523 yılına kadar hüküm sürmüş. Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u fethinden sonra komutanlarından Kaptan-ı Derya Parlak Mustafa Paşa tarafından teslim alınmış.